Ankara (/ˈaŋkaɾa/),
Türkiye‘nin başkenti ve en
kalabalık ikinci ilidir.1 Nüfusu 2022 yılı
itibarıyla 5.747.325 kişidir. Bu nüfus; 25 ilçe ve bu ilçelere bağlı
1425 mahallede yaşamaktadır. İl genelinde nüfus yoğunluğu 215’tir.
Nüfuslarına göre şehirler
listesinde belediye
sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre dünyada ise elli
yedinci sırada yer almaktadır. Coğrafi olarak Türkiye’nin merkezine
yakın bir konumda bulunur ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde kalan kuzey
kesimleri hariç, büyük bölümü İç Anadolu
Bölgesi‘nde yer alır. Yüzölçümü olarak
Konya ve Sivas‘tan sonra,
Türkiye‘nin en büyük üçüncü ilidir.
Bolu, Çankırı,
Kırıkkale,
Kırşehir,
Aksaray, Konya ve
Eskişehir illeri ile çevrilidir.
Ankara’nın 13 Ekim 1923’te2 başkent ilan edilmesinin ardından şehir
hızla gelişmiş ve Türkiye’nin ikinci en kalabalık ili olmuştur. Türkiye
Cumhuriyeti‘nin ilk yıllarında ekonomisi
tarım ve
hayvancılığa dayanan ilin topraklarının yarısı
hâlâ tarım amaçlı kullanılmaktadır. Ekonomik etkinlik büyük oranda
ticaret ve sanayiye
dayalıdır. Tarım ve hayvancılığın ağırlığı ise giderek azalmaktadır.
Ankara ve civarındaki gerek kamu sektörü gerek özel sektör yatırımları,
başka illerden büyük bir nüfus göçünü teşvik etmiştir. Cumhuriyetin
kuruluşundan günümüze, nüfusu
ülke nüfusunun iki katı hızda artmıştır. Nüfusun yaklaşık dörtte üçü
hizmet sektörü olarak tanımlanabilecek memuriyet, ulaşım, haberleşme ve
ticaret benzeri işlerde, dörtte biri sanayide, %2’si ise tarım alanında
çalışır. Sanayi, özellikle tekstil,
gıda ve inşaat sektörlerinde
yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise en çok savunma, metal ve motor
sektörlerinde yatırım yapılmaktadır. Türkiye’nin en çok sayıda
üniversiteye sahip ili olan Ankara’da ayrıca,
üniversite diplomalı kişi oranı ülke ortalamasının iki katıdır. Bu
eğitimli nüfus, teknoloji ağırlıklı yatırımların
gereksinim duyduğu iş gücünü oluşturur. Ankara’dan
otoyollar, demir yolu ve
hava yoluyla Türkiye’nin diğer şehirlerine ulaşılır.
Bilinen tarihi en az 10 bin yıl öncesine, Eski Taş
Çağı‘na ulaşan3 Ankara, tarih öncesinden
günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır.
Hititler, Frigyalılar,
Lidyalılar, Persler,
Galatlar,
Romalılar,
Bizanslılar, Selçuklu
Hanedanı,
Osmanlılar ve nihayet Türkiye
Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında
tutmuştur. Tektosagların ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin başkenti olan Ankara şehri ve Frigyalıların başkenti
Gordion, il sınırları içinde yer alır. Yıldırım
Bayezid‘in Timurlenk‘e yenik
düştüğü Ankara Muharebesi
Çubuk yakınlarında ve Türk Kurtuluş
Savaşı‘nın dönüm noktası olan Sakarya
Muharebesi Polatlı yakınlarında
yapılmıştır.
Ankara kara iklimine sahiptir. Şehir
dışındaki il topraklarının büyük kısmı tahıl
tarlalarıyla kaplı platolardan oluşur. İlin çeşitli yerlerindeki doğal
güzellikler korumaya alınmış, dinlenme ve eğlence amaçlı kullanıma
sunulmuştur. İlin adını taşıyan tavşanı,
keçisi, atı ve
kedisi dünya çapında bilinir,
armudu,
çiğdemi, yerel yemeklerden Ankara
tavası ve
Kızılcahamam ve
Beypazarı‘nın maden suyu ise
ülke çapında tanınır.
Etimoloji
Frigya dili ve Yunancada Ἄγκυρα (telâffuz: Anküra), gemi
çapası demektir. Bazı efsanelere göre Ankara,
Frig Kralı Midas’ın bir
gemi çapası bulduğu yerdir.4Büyük
İskender‘in Doğu Seferi
sırasında Anküra’ya MÖ 333’te geldiği kayıtlara geçmiştir.5 2.
yüzyıla ait ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri
Müzesinde sergilenen bazı
paralarda gemi çapası figürü bulunmaktadır.6
Frigler, Galatlar ve
Romalılar tarafından Ἄγκυρα olarak bilinen
şehrin adı, Latin harfleri ile
Batılı kaynaklara Ankyra ve Ancyra olarak
geçti.78 Kentin adı, Türklerin Anadolu‘ya
gelmesinden sonra Ankara, Engürü ve Engüriye olarak değişime
uğradı. Batı dillerine de Angora olarak geçti. 16. yüzyıla ait çeşitli
resmî Osmanlı evraklarında Ankara (انقره) adı geçmektedir.9
Türkiye Cumhuriyeti devleti, 28 Mart 1930’da
yabancı ülkelerden Türk şehirleri için Türkçe
adların kullanılmasını resmen talep etti.10 Bu tarihten sonra posta
idaresi Angora olarak adreslenmiş mektupları
Ankara’ya ulaştırmadı.11 Böylece zamanla Ankara adı evrenselleşti.
Tarihçe
Ankara ilinde keşfedilmiş en eski tarih öncesi kalıntılar Eski Taş
Çağına1213 kadar uzanmaktadır. Bu
döneme ait çeşitli eserlere Gâvurkale, Ergazi, Lodumlu ve Maltepe’de
rastlanmıştır.14 Bunlar dışında Ankara’nın
Polatlı ilçesinde, MÖ 3000 yıllarına ait insan
yerleşmelerine rastlanmıştı.15
Hititler, Frigler, Lidyalılar, Ahamenişler, Galatlar ve Romalılar
Hint-Avrupalı bir kavim olan
Hititler (MÖ 1660-1190), Anadolu’ya boğazlar
yoluyla gelmişlerdir. Hititlerin Anadolu’ya göç tarihleri, kesin olarak
bilinmemektedir.16 Ankara ve çevresinde Hitit dönemine ait
yerleşkelerin kalıntıları; Balıkhisar, Ballıkuyumcu, Bitik, Karaoğlan,
Gâvurkale ve Külhöyük höyükleridir.17 MÖ 2000’in
sonlarına doğru Hititlerin siyasal olarak çöktüğü ve yerini
Friglere bıraktığı görülmektedir.18
MÖ 2000’in sonlarında bölgede, hızla büyüyen bir
Frigya kasabası vardı.19 Frig Krallığı’nın
başkenti olan Gordion kentinin kalıntıları
Polatlı‘nın 29 kilometre kuzeybatısında
bulunmaktadır. Gordion, en parlak dönemini Frigya Kralı
Midas zamanında (MÖ 725-675) yaşamıştır.20
Ankara’da, Frigler dönemine ait kalıntılar
arasında bulunan Yumurtatepe
Tümülüsü‘nün bulunduğu yerin,
kurulduğu dönemlerde çok önemli bir yerleşim olmasa da stratejik bir
noktada olduğu düşünülmektedir.21 Frigler, MÖ 700’lü yıllarda
Kafkaslardan gelen
Kimmerler tarafından ortadan kaldırıldı.22
Tunç Çağı‘nın sonlarında Frigler ile birlikte
Anadolu’ya gelen ve Batı Anadolu’da varlıklarını sürdüren
Lidyalılar, Friglerin ortadan kalkmasını fırsat
bilerek bugünkü Ankara ilini de kapsayan
Kızılırmak yöresini ele geçirdiler. MÖ 7.
yüzyılda Anadolu’ya hâkim oldular ve 140 yıl hüküm sürdüler.23
Lidyalıların sikkeyi icat ettikleri kabul
edilir.24 Lidyalılar döneminde Anadolu’da ticaret gelişmiş,
tahıl üretimi,
hayvancılık,
zeytinyağı ve şarap üretimi
ilerlemiştir. Orta Anadolu’nun ana ulaşım yolu üzerinde bulunan Ankara
ili toprakları da bu gelişmelerden istifade etmiştir.25Medler ve Perslerle savaşan
Lidyalılar, komşuları Ahameniş Pers Hükümdarı
Kiros ile MÖ 547’de Kızılırmak kavsi içinde
yaptıkları savaşı kaybederek tarih sahnesinden silinmişlerdir.26
Persler, MÖ 545’ten itibaren
Anadolu‘ya egemen olarak, Anadolu’daki
Helen kültürüne son verdiler.27 MÖ 5.
yüzyılda Herodot, Pers
İmparatorluğu‘nun ordu, ticaret ve
posta hattı olarak kullanılan Kral Yolu‘nun
Ankara’dan geçtiğini yazar. Kral Yolu,
Efes‘te başlıyor, Sardes şehrinden Lidya’ya, sonra
Gordion, Ankyra ve
Kızılırmak‘tan geçerek,
Kapadokya üzerinden
Kilikya‘ya, oradan
Fırat ve Dicle
nehirlerini geçip Asur‘dan Susa
kentine ulaşıyordu.28
Ankara ili toprakları MÖ 334’te29Makedonya Kralı Büyük
İskender tarafından Ahameniş
İmparatorluğu‘ndan alınana kadar;
tarihi boyunca Frigler30 ve
Hititler‘in313233 haricinde
Hattiler, Lidyalılar ve
Ahamenişler egemenliğine girmiştir.
MÖ 3. yüzyılda Anadolu‘ya gelen savaşçı bir kavim
olan Galatların
Tektosaglar boyuna başkentlik etmiştir.34Strabon, ünlü eseri Geographika{{‘}}da, bugün
merkezde bulunan Ankara Kalesi‘nin
Tektosaglar tarafından inşa edildiğini
söyler.35 Daha sonra bölgede siyasal birliği kuran36Roma
İmparatoru Caesar Divi Filius
Augustus, MÖ 25 yılında
Ankara’yı ele geçirmiştir.37
MS 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye
bölününce Ankara Doğu Roma
(Bizans) sınırları içinde kaldı. Ancak il toprakları üzerindeki Doğu
Roma hâkimiyeti zaman zaman kesintiye uğradı. MS 654 yılında Müslüman
Araplar kısa süreliğine bölgenin kontrolünü
ele geçirdiler. 833 ve 842 yıllarında Abbasi Halifesi
Mutasım ve Türk komutanı
Afşin Ankara kentini kısa süreliğine ele geçirdi.
871 yılında Pavlikian mezhebinden Hristiyanlar
Ankara kentinin kontrolünü yaklaşık bir yıllığına ele geçirdi. Bu
kesintilerden sonra her seferinde Doğu Romalılar kenti geri alarak
otoriteyi sağladı.38
Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu
Güçlü istihkamı sebebiyle 1071-73 yılları arasında Türk akınlarına karşı
koyan Ankara’nın Artuk Bey veya Dânişmend
Gazi tarafından Türk hakimiyeti altına
alındığı ifade edilmiştir.39 Ankara’nın Büyük Selçuklu
İmparatorluğu‘nun eline
geçmesi, Malazgirt Meydan
Muharebesi‘nden sonra 1073
yılına rastlar. 12. ve 13. yüzyıllarda Selçuklu
Sultanlarının da çabasıyla
transit ticarette gelişme gösteren Ankara’nın merkezi, önce
Ahiler‘e, ardından 1304’te göreli özerklik
verilerek Osmanlı İmparatorluğu‘na
bağlandı. İlin güneybatı ilçeleri bu dönemde
Germiyanoğulları‘na bağlanırken,
güneydoğu ilçeleri
Karamanoğulları‘na
bağlanmıştır.40I. Murat zamanında kesin
olarak Osmanlı topraklarına bağlanan ilde, 1402 yılında Büyük Timur
İmparatorluğu İmparatoru
Timur ile Osmanlı
İmparatorluğu
Padişahı Yıldırım
Bayezid arasında Ankara
Muharebesi yapıldı.4142Yıldırım
Bayezid‘in savaşı kaybetmesi ve
Timur‘a esir düşmesi sonucu Osmanlı
Devleti, Fetret
Devri denen bunalım ve iktidar boşluğu
dönemine girdi. Ankara Muharebesi’nde bölge büyük ölçüde harap olmuş,
Anadolu birliğini yeniden kuran II. Murat
zamanında yeniden onarılmıştır.43 1841 yılında Anadolu
Eyaleti kaldırılıp yerine vilayetler
kurulunca il bir vilayet oldu.44
Ankara, Çorum, Yozgat, Kayseri ve Kırşehir sancakları bu vilayete
bağlandı. Ankara Vilayeti 1922 yılına
kadar varlığını sürdürdü.45
Osmanlı hâkimiyetinin sonlarına doğru Ankara 1917’de 3 gün süren büyük
bir yangın geçirmiş46 ve
yangın 1900 kadar hanenin yanması ile sonuçlanmıştır.47
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemi
Ankara ilinin Türk Kurtuluş
Savaşı‘nda merkezî bir yeri olmuştur.
27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa
Kemal, şehri Anadolu’daki direniş
hareketinin yönetimi olan Heyet-i
Temsiliye‘nin merkezi olarak seçti.
Şehir, coğrafi olarak Anadolu’nun ortasındaydı, demir yolu ile
İstanbul’a ulaşılabiliyordu, Batı
Cephesine yakındı ve halkın
millî mücadeleye olan desteği tamdı. İstanbul’un İngilizler tarafından
resmen işgalinden iki gün sonra, 18 Mart 1920’de, İstanbul’da bulunan
Meclis-i Mebûsan kendini resmen
feshedince, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet
Meclisi kuruldu. Ankara ili,
Türk-Yunan Savaşı‘nın en
yoğun muharebesinin gerçekleştiği yer olmuştur. 1920 yazında Yunan
birlikleri, Ankara şehrini ele geçirmek amacıyla Sakarya
nehri kıyılarına kadar ilerlemişti. Ancak
23 Ağustos – 13 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Sakarya Meydan
Muharebesi sonucunda Yunan
birlikleri püskürtüldü. Polatlı yakınlarında
meydana gelen zorlu muharebe Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası olmuş,
Mustafa Kemal Atatürk ünlü “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır.
O satıh bütün vatandır” sözünü bu sırada söylemiştir. Birkaç hafta sonra
Fransa ile yapılan Ankara
Anlaşması ile, Türk-Fransız
ihtilafı sona ermiştir.
Kurtuluş Savaşı sonucu toprakları üzerindeki egemenliğini kanıtlayan
Türkiye, 1922 Lozan Barış
Konferansı ve 1923 Lozan
Antlaşması ile uluslararası toplulukta
millî sınırlarını tescilledi ve bağımsızlığını onaylattı. Türkiye Büyük
Millet Meclisi 13 Ekim 1923’te
Ankara ilinin merkezi olan Ankara kentini başkent ilan
etti.484950
Ankara, 1984 yılında çıkarılan 2972 sayılı kanun51 ve 195 sayılı
kanun hükmünde kararname52 sonucu İstanbul ve
İzmir ile birlikte
büyükşehir unvanı kazandı. Aynı yıl
çıkarılan 3030 sayılı kanun ile büyükşehir ve ilçe belediyeleri
statüleri netleşti.53 Başlangıçta beş ilçe Ankara Büyükşehir
Belediyesinin sınırlarına
dâhil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir
belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 50
kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.54 Bu sınırlar
içinde kalan 16 ilçe, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi.55
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel
seçimlerinin ardından
büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.56
Coğrafya
Ankara ili, doğuda Kırıkkale, kuzeydoğuda
Çankırı, kuzeybatıda
Bolu, batıda Eskişehir,
güneyde Konya, güneydoğuda
Kırşehir ve
Aksaray ile komşudur.57 Coğrafi olarak
Ankara, Sakarya ve
Kızılırmak nehirlerinin tam ortasına
kurulmuştur.58 Ankara ilinin yüzölçümü
25.632 km2‘dir.59
1.355 kilometre uzunluğu ile, tamamı Türkiye toprakları üzerinde yer
alan en büyük nehir olan Kızılırmak ilin
doğusunu, 824 kilometre ile Türkiye’deki en büyük nehirlerden olan
Sakarya Nehri ise, ilin batısını
sulamaktadır. Sakarya Nehri‘nin kollarından
Ankara Çayı, il merkezinden geçer. İlin
güneyinde ise 1300 km² ile ülkenin en büyük ikinci gölü6061, %32,4
tuz oranıyla62 da dünyanın en tuzlu ikinci gölü63 olan Tuz
Gölü vardır. Ayrıca Tuz Gölü’nün de içinde
bulunduğu havza, Türkiye‘nin en büyük kapalı
havzasıdır.64
Ovalık bir alanda kurulan ilin yüzölçümünün yaklaşık
%50’sini tarım alanları, %28’ini ormanlık ve fundalık alanlar, %12’sini
çayır ve meralar, %10’unu ise tarım dışı araziler teşkil etmektedir.
İlin en yüksek noktası 2015 m yüksekliğindeki
Elmadağ, en geniş ovası 3789 km²’lik
yüzölçümü ile Polatlı Ovası, en büyük gölü
yaklaşık 490 km²’lik yüzölçümü ile Tuz Gölü’nün il içindeki alanı, en
uzun akarsuyu yaklaşık 151 km’lik uzunluğu ile Sakarya
Nehri‘nin il içindeki bölümü, en büyük barajı
ise 83,8 km²’lik yüzölçümü ile Sarıyar
Barajı olup, il
geneli itibarıyla 14 doğal göl, 136 sulama göleti ve 11 baraj
bulunmaktadır.65
İklim
İlin güney ve orta bölümlerinde karasal
iklimin soğuk ve kar yağışlı kışları ile
sıcak ve kurak yazları, kuzeyinde ise Karadeniz
ikliminin ılıman ve yağışlı
halleri görülebilir.6667 Karasal iklimin hâkim olduğu bölgelerde
gece ile gündüz, yaz ile kış mevsimi arasında önemli sıcaklık farkları
bulunur. En sıcak ay temmuz veya ağustostur. İldeki yerine göre ortalama
en yüksek gündüz sıcaklıkları 27-31°
C‘dir. En soğuk ay ise Ocak ayıdır, en düşük
gece sıcaklıkları ildeki yerine göre ortalama -6 ila -1 °C arasındadır.
Yağışlar en çok mayıs, en az temmuz veya ağustos ayında düşer. Ankara il
merkezinde yıllık ortalama toplam yağış 415 mm,68 yıllık ortalama
toplam yağış, 60 cm (Kızılcahamam) ila 35 cm
(Şereflikoçhisar) arasında
değişir.6970 Son yılların en soğuk gecesini -22 ile 26 Ocak
2016’da gördü.71
Depremsellik
Ankara toprakları iki dağ kuşağı arasında sıkışmıştır.
Faylara (kırık hatlara) rastlanır. Ankara il sınırları
içindeki alanın %30’u 1. ve 2. derece deprem
alanıdır. Son yüz yılda meydana gelen küçük şiddetli depremlerin çoğu
Kuzey Anadolu Fay Hattı ve yakın
çevresinde veya başkentin güneydoğusunda Tuz Gölü ve Kırşehir fayı
civarındadır. Ankara il sınırları içinde meydana gelen 1944 Bolu-Gerede
depremi ve 1938 Kırşehir
depremi şehirde hasara yol açmıştır.
Ankara içinde meydana gelen en kuvvetli deprem, 6,1 büyüklüğündeki 2005
Balâ depremidir.72
Direy
Ankara’nın ormanlık bölgelerinde ayı, yaban
domuzu, geyik gibi
hayvanlar bulunur. Kurt, tilki,
porsuk, tavşan,
kokarca, gelincik,
sincap gibi kara hayvanları ile
keklik, çil,
toy, turna,
çulluk, güvercin,
üveyik, bıldırcın gibi
kuşlar ilin hemen her yerinde bulunur. Bozkır
bölgelerde atmaca, şahin ve
kartal gibi yırtıcı kuşlara rastlanır. Nehir ve
göllerde sazan, alabalık,
tatlı su midyeleri, yengeç,
kurbağa, kaplumbağa,
karabatak, yaban
ördeği, yaban kazı ve
su tavuğu gibi hayvanlar mevcuttur.73
İlin adıyla anılan kedi,
keçi, tavşan ve
Ankara takla güvercini
meşhurdur.74 Ankara’nın simgesi durumunda olan bu varlıklardan
özellikle Ankara kedisi ve
keçisi artık sadece Ankara’da değil,
dünyanın birçok ülkesinde de yetiştirilmekte ve hem şehrin hem de
Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmaktadır.75
Jeoloji
Ankara topraklarının kuzey kısımları volkaniktir.
Burada andezitik ve trakitik
kayalar, kuzeydoğuda granit türü kayalar,
kuzeybatıda ise kireç taşları ve
kumtaşları görülür. İlin güney ve güneydoğu
bölgeleri mezozoik (II. zaman) oluşumlardan
meydana gelir. Sakarya Nehri çevresinde Tersiyer,
Polatlı civarında Eosen, Tuz Gölü dolaylarında
Neojen (III. zamanın son sistemi), çukur ve düz
alanlar ile akarsu boylarında Kuaterner
oluşukları bulunmaktadır. Başkent bölgesi büyük ölçüde
volkanik yüzey malzemesine sahiptir. İlin büyük
bölümü kireç taşlarından oluşmuştur, bu yüzden
çok kireçli topraklarla kaplıdır. Akarsu boylarında tarıma uygun
alüvyon topraklarına rastlanır.76 Bu jeolojik
yapıların bazıları oluştukları döneme ait fosiller
içerir ve o dönemlerin canlıları hakkında fikir verir.
Neojen dönem oluşuklar fosil bakımından zengindir.
Kızılcahamam‘da Sinap yakınlarındaki bir
fosil yatağında Neojen memeli kalıntıları ve adını Ankara’dan alan
Ankarapithecus meteai adlı bir
hominoid (insansı) türe ait fosil keşfedilmiştir.
Bu canlının evrimde insansılar ile insanların ortak
atası olduğu öne sürülmüştür.77
Güneybatıda kalan Polatlı çevresindeki kireç
taşları fosil açısından oldukça zengindir. Bölgede, alt
Paleosenden kalma sığ deniz bitkilerinin
fosilleri bulunmuştur. Çamlıdere‘deki Taşlaşmış
Ağaç Fosil Ormanı, Erken Miyosen’de (23-15 milyon
yıl öncesi) gelişmiş olan çam ve meşe ağaçlarının bulunduğu karışık bir
ormanın fosil kalıntılarından oluşur.78
Bitki örtüsü
Ankara’nın iklim şartları ve
topoğrafik yapısı nedeniyle, ilde bitki
örtüsü olarak bozkır ve
orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen
hiç bulunmaz, bir tek akarsu kıyılarında iğde,
söğüt ve kavak ağaçları
bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Ayrık
otu, geven, sorguç
otu, üzerlik,
katırtırnağı, yabani
arpa, püsküllü
brom, yavşan otu,
gelincik, papatya,
hatmi, kekik,
sütleğen,
ballıbaba, kuşburnu ve
böğürtlen burada bulunan başlıca otlar arasında
sayılabilir.79
2015 verilerine göre ilin %17,1’i ormanlarla kaplı olup, yüzölçümünün
%9,6’sını verimli ormanlar, %7,5’ini ise bozuk ormanlar
oluşturmaktadır.80 Ormanlar başlıca dağların kuzey yamaçlarında
görülür, ayrıca bozkır ortasında korular da
mevcuttur. Ormanlarda en çok karaçam,
ardıç ve yer yer meşe görülür.
İlin kuzeyine doğru iğne yapraklı ormanlar yaygınlaşır.81 Kuzey
kesimlerde sarıçam ormanları da
görülmektedir. Ayrıca ilin kuzeyinde, Bolu il sınırına yakın yüksek
kesimlerde az miktarda da olsa köknar ormanlarına
rastlanmaktadır. Nallıhan ilçesinin kışların
fazla sert geçmediği düşük rakımlı kesimlerinde ise yer yer
kızılçam ormanları bulunmaktadır. İlin güney
kesiminde ormanlar daha az yer tutmaktadır. Güney kesimde yer alan
başlıca ormanlar Balâ ilçesinde yer alan Beynam’da ve
Küre Dağı’nda yer almaktadır.
Ankara’da 1362 bitki türü doğal olarak bulunmakta olup, bunların 268’i
endemiktir. Ankara
çiğdemi, tükürük
otu, peygamber
çiçeği gibi türler yöreye özgüdür. Familya
düzeyinde en sık görülenler papatyagiller,
baklagiller,
buğdaygiller,
turpgiller,
ballıbabagillerdir.82 İlin adıyla
anılan Ankara armudu ve Ankara
çiğdemi, ayrıca Kalecik
Karası olarak bilinen misket üzümü il
dışında da tanınır.
Çevre sorunları
Ankara, 2004 itibarıyla, İstanbul ve
Kocaeli‘den sonra çevreyi en fazla kirleten üçüncü
ildir. Ankara’nın akarsuları ve bazı gölleri oldukça kirli durumdadır.
İlin akarsuları içinde en fazla kirlenmiş olanlar arasında
Sakarya ve onu besleyen Ankara
Çayı8384 ve
Kızılırmak sayılabilir. Buna rağmen,
sularının arıtılmasından bu yana Kızılırmak Ankara şehrinin ihtiyacını
kısmen karşılamaktadır. Gölbaşı‘ndaki
Mogan ve Eymir
göllerinde kirlilik yüzünden toplu balık ölümleri olmuştur.8586Tuz Gölü‘ndeki kirlilik de bölgenin ekolojisini
etkilemektedir.87
Hava kirliliği 1980 başlarında tehlikeli
boyutlara ulaşmış olan Ankara şehri, daha sonra düşük kaliteli
kömür yerine doğalgaz
kullanımının yaygınlaşması sonucu, bugün orta derecede kirli bir havaya
sahiptir. Yine Sincan ve Etimesgut belediyeleri hariç tüm merkez
belediyelerinin çöplerinin gönderildiği ve yakın zamana kadar önemli bir
çevre sağlığı sorunu teşkil eden Mamak
Çöplüğü, günümüzde ıslah edilmiştir.
Atıklardan elektrik,
gübre ve metan gazı üretilmekte,
çöplerde geri dönüşümü mümkün olan maddeler
ise endüstriye ham madde yapılmaktadır.
Nüfus
Ankara ili, Ankara şehrinin başkent olmasından sonra hızla
kalabalıklaşmıştır. Özel ve kamu sektörü yatırımları başkent ve yöresine
yoğunlaşmış, bunun sonucu ortaya çıkan çalışma olanakları büyük bir
nüfus akımına yol açmıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim altyapısının
gelişmişliği, suç oranının düşük olması, kişi başına kamu yatırımının ve
kişi başına mevduatın yüksek olması gibi nedenlerin88 göçü teşvik
ediyor olması muhtemeldir. Cumhuriyet tarihi boyunca ilin nüfusu ülke
nüfusunun iki katı hızda artmıştır. Ankara’nın nüfusu hiçbir zaman tam
olarak hesaplanamaz. Memur ve öğrenciler ağırlıkta olduğu için net nüfus
bulunamaz. TÜİK verilerine göre nüfusu 5 milyondan fazla iken gayriresmî
nüfusu 8 milyondur. 1927 sayımında nüfusu 404 bin olan il Türkiye
nüfusunun %3,2’sine sahipken bugün 8 milyon nüfus ile bu oran %6,3’tür.
2007-2008 yılları arasında ise nüfus artış hızı (%1,83), ülke nüfus
artış hızının (% 1,32) bir buçuk katı olmuştur.89 Bu büyümenin başını
çeken Ankara kenti aldığı göçe rağmen, 2008’de Ankara’da işsizlik oranı
(%11,8) Türkiye genel işsizlik oranına (%11,0) yakındır. İstihdam
edilenlerin %72’si hizmetler, %26’sı sanayi, %2’si tarımda çalışır (bu
oranlar Türkiye için sırasıyla %49, %27 ve %24’tür).90
Ankara’nın nüfusu 2022 yılı itibarıyla 5.747.325 kişidir.91 İç
Anadolu’da bulunan ve nüfusları azalmakta olan Çorum
ve Yozgat, Ankara’ya en fazla net göç veren
illerdir.92 İl nüfusunun tamamı il ve ilçe merkezlerinde
yaşamaktadır.93 Ayrıca 15.608.868 kişilik İç
Anadolu nüfusunun yaklaşık yarısı Ankara
ilinde ikamet etmektedir.94
Ankara il nüfusu Türkiye geneline göre daha yüksek bir eğitim düzeyine
sahiptir. 2008 verilerine göre, 15 yaş üstü okuma yazma oranı toplam il
nüfusunun %88’ini (erkeklerde %91, kadınlarda %86’sını) oluşturur, bu
oran Türkiye için %83’tür (erkeklerde %88, kadınlarda %79). Bu farklılık
özellikle nüfusun üniversite eğitimli kesiminde belirginleşir:
üniversite ve yüksek okul mezunlarının toplam nüfusa oranı Ankara’da
%10,6, Türkiye genelinde ise %5,4’tür.95
Güncel nüfus değerleri
TÜİK verilerine göre Ankara il nüfusu 2021 yılı sonu
itibarıyla 5.747.325’tir.96 İlde km2 başına 224 kişi
düşmektedir. Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe, 5.930 kişi ile
Keçiören’dir.
İlde yıllık nüfus artış oranı %1,48 olmuştur. Nüfus artış oranı en
yüksek ilçe Altındağ (%2,91), en düşük ilçe ise
Bâla‘dır. (-%10,92)
2021 yılı sonunda Ankara ili ve ilçelerinin yerleşim yeri ve nüfusla ilgili sayısal bilgileri |
İlçe |
Akyurt |
Altındağ |
Ayaş |
Bala |
Beypazarı |
Çamlıdere |
Çankaya |
Çubuk |
Elmadağ |
Etimesgut |
Evren |
Gölbaşı |
Güdül |
Haymana |
Kahramankazan |
Kalecik |
Keçiören |
Kızılcahamam |
Mamak |
Nallıhan |
Polatlı |
Pursaklar |
Sincan |
Şereflikoçhisar |
Yenimahalle |
Ankara |
Konum
Konum Bilgileri |
İlçe |
Akyurt |
Altındağ |
Ayaş |
Bala |
Beypazarı |
Çamlıdere |
Çankaya |
Çubuk |
Elmadağ |
Etimesgut |
Evren |
Gölbaşı |
Güdül |
Haymana |
Kahramankazan |
Kalecik |
Keçiören |
Kızılcahamam |
Mamak |
Nallıhan |
Polatlı |
Pursaklar |
Sincan |
Şereflikoçhisar |
Yenimahalle |
Ankara |
*Metropol ilçelerin merkeze uzaklıkları, kaymakamlık ile valilik
arasındaki uzaklıktır.
Ekonomi
Ankara nüfusunun dörtte üçü hizmet sektöründe
çalışır ve bu sektör ilin gayrisafi
hasılasında en büyük paya
sahiptir. Sektörün bu kadar gelişmesinin nedeni, göçle gelen nüfusa
istihdam sağlayacak kadar büyük sanayinin bulunmamasıdır.97
İl, Türkiye gayrisafi millî
hasılasının %9’una sahiptir. Ülkenin
toplam vergi gelirlerinin %12’si, bütçe gelirlerinin %12,3’ü buradan
toplanır; buna karşılık ilin ülke bütçesinden aldığı pay %6,4’tür. 2006
yılında Ankara bütçe vergi gelirlerine 16,5 milyar
TL, toplam bütçe gelirlerine de 21,1 milyar TL
katkıda bulunmuş, bütçeden ise 11,3 milyar TL pay almıştır.98 2001
yılı itibarıyla gayrisafi yurt içi
hasılasının Ankara’ya düşen
kısmının %45’i ticaretten, %23’ü ulaştırma ve haberleşmeden, %14’ü
devlet hizmetinden kaynaklanmaktaydı.99
Pricewaterhouse Coopers’ın “Dünyada En Büyük Şehir Ekonomileri Hangileri
ve Bu 2020 Yılında Nasıl Değişecek” raporuna göre dünyanın en büyük 100
kenti arasında 2005 yılında 94. olan kent, 2008’de 80. sıraya
yerleşmiştir. İlin 2020 yılında dünya kentleri sıralamasında 115 milyar
$ gelirle 74. sıraya yerleşmesi
planlanmaktadır.100101
Brookings Institution ve JP Morgan’ın 2014 yılı baz alınarak
oluşturulan, ekonomide yükselen kentler sıralamasında Ankara 300 şehir
arasında Xiamen‘in ardından 9. sırayı aldı. Ankara
2013’teki listede 38. sırada yer almaktaydı. Aynı listede Türkiye’den
İzmir 2, İstanbul 3 ve
Bursa 4. sırada yer almıştır.102
Sanayi
Ankara ilinde özel sektörün katma değer
içindeki payı %85’in üzerindedir. İlin sanayisi
genel olarak küçük ve orta boylu işletmelerden oluşmaktadır. Bunların
%40’ı, savunma ve taşıt üretimi yapan büyük kuruluşların talep
gösterdiği makine ve metal alanında üretim yapmaktadır, bunun ardından
gıda ve tekstil sanayileri gelir. Üretim açısından en önemli sektörler,
gıda (şeker, un, makarna, süt, içki), taşıt, makine (tarım araçları,
taşıt, traktör), savaş, çimento ve dokumadır (yünlü dokuma,
trikotaj, konfeksiyon).
Ayrıca tarım ilaçları, mobilya, şekercilik ve matbaacılık da
önemlidir.103 Savunma sanayisi, yazılım ve
elektronik sektörlerinde Ankara Türkiye’de
başta gelir.104
Ankara Sanayi Odası’na (ASO) kayıtlı yaklaşık 3500 şirket vardır.
Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin 48’inin ASO’ya bağlı olmasıyla
Ankara, 2009 yılında İstanbul’dan sonra Türkiye’nin 2. sanayi merkezi
sayılmaktadır.
Ankara’da üretimin büyük kısmı Sincan,
Akyurt, Çubuk ve il
merkezine yakın olan İvedik ile
Ortadoğu Sanayi ve Ticaret
Merkezi (OSTİM) Organize
Sanayi bölgelerinde gerçekleşmektedir. OSTİM, Türkiye’nin en büyük küçük
ve orta boy sanayi üretim alanıdır.105
2009’da Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi tarafından
hazırlanan bir çalışmaya göre, en rekabetçi il Ankara’dır. Ankara,
“rekabetçilik” endeksini oluşturan alt endeksler arasında insani
sermaye, yaratıcı sermaye ve sosyal sermaye endekslerinde ilk sırada yer
almıştır. Üniversite ve öğretim üyesi sayısının yüksekliği, patent ve
benzeri başvurular gibi faktörler Ankara’yı özellikle yaratıcı sermaye
endeksinde Türkiye’de birinci yapmaktadır.106
Tarım, hayvancılık ve ormancılık
Ankara ili genelinde toprakların %60’ı tarım alanı olarak kullanılır ve
bu oran Türkiye ortalamasının oldukça
üzerindedir.107 En önemli tarla ürünleri buğday,
arpa ve şeker pancarıdır.
Diğer önemli ürünler soğan,
kavun, karpuz,
domates, havuç,
armut, elma,
vişne ve üzümdür.108 Tarla
arazilerinin yaklaşık %24’ünde buğday, %23’ünde arpa, kalanında ise
diğer ürünler yetiştirilmektedir.109Polatlı,
Türkiye’nin ikinci büyük “tahıl ambarı” olması
dolayısıyla en aktif tahıl borsalarından birine sahiptir.110111
Ankara rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha
elverişlidir. Hayvancılık il ekonomisinde önceleri önemli olan yerini
giderek kaybetmektedir.112 İlde koyun (ak ve
karaman cinsi) ve sığır beslenir.
Tavuk yetiştiriciliği de önemli boyuttadır.113
Ankara keçisi olarak bilinen tiftik keçisi
sayısı 1970’lerdeki sayısının onda birinin altındadır ve korunması
amacıyla, günümüzde yetiştiricilerine ücret verilmektedir.114
Ankara orman varlığı bakımından pek zengin değildir.
Ancak, Türkiye çapında mobilyacılık, döşemecilik gibi alanları kapsayan
önemli düzeyde bir ağaç işleri sektörü gelişmiştir.
Enerji
Nallıhan’da Çayırhan Termik
Santrali linyit (634 MW güçlü),
Esenboğa termik santrali ise fuel oil (54 MW) yakarak enerji üretir.
Ayrıca, Sarıyar Barajı (160 MW), Hirfanlı
Barajı (Evren)
(128 MW) ve Kesikköprü Barajı (76 MW)
hidrolelektrik enerji üretir.
Madencilik
Ankara, Türkiye’nin madencilik potansiyeli fazla olan illerindendir.
İlin Beypazarı ve
Nallıhan ilçelerinde
Türkiye‘nin en önemli linyit
yataklarından bazıları bulunur. Bala ilçesinde alçı taşı yatakları
bulunmaktadır. Ayrıca Tuz Gölü ve çevresinde
tuz çıkarılır. Türkiye‘de
İzmir’deki Çamaltı Tuzlası‘ndan sonra en
fazla tuz çıkarılan yer, Tuz Gölü ve çevresidir.115
İlde ayrıca, Beypazarı ve
Kızılcahamam çevresinde
sodacılık gelişmiştir.116
Kültür
Müzeler
Ankara ilindeki müzelerin büyük çoğunluğu Ankara şehir merkezi sınırları
içerisinde kalır. İlde çeşitli kurumlarca işletilen
53 müze bulunmaktadır.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına ait önemli eşyaları
Ankara’daki müzelerde bulmak mümkündür. I. Türkiye Büyük Millet Meclisi
Binası’nda bulunan Kurtuluş Savaşı
Müzesi, Anıtkabir’deki
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
Müzesi, II. TBMM
Binası’ndaki Cumhuriyet
Müzesi, Devlet
Mezarlığı Müzesi bu tarihî müzelerin
başlıcalarıdır. Bunların yanı sıra İsmet
İnönü ve Mehmet Akif Ersoy’un
evleri de birer müze olmuştur.
Ankara’nın başkent olmasından dolayı doğal olarak Türkiye’nin ilk belli
başlı müzeleri (Etnografya
Müzesi, Devlet Resim ve Heykel
Müzesi gibi) Ankara’da
oluşturulmuştur. Çeşitli devlet kuruluşları da başkentte bulunmaları
nedeniyle müzelerini burada kurmuşlardır, Ziraat Bankası
Müzesi, Türk Hava Kurumu
Müzesi, Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü‘nün
Tabiat Tarihi Müzesi gibi. Yakın
yıllarda kurulan ODTÜ Bilim ve Teknoloji
Müzesi, Feza Gürsey Bilim
Merkezi, Çengelhan Rahmi Koç
Müzesi, Ulucanlar Cezaevi
Müzesi, Altınköy Açık Hava
Müzesi, Erimtan Arkeoloji ve
Sanat Müzesi gibi yeni
müzelerle Ankara’nın müze seçenekleri zenginleşmektedir.
1997’de “Avrupa’da Yılın Müzesi” seçilen117Anadolu Medeniyetleri
Müzesi, ziyaretçi sayısı
bakımından Türkiye’de onuncu, Ankara’da birincidir.118 Müzede
Paleolitik Çağ‘dan günümüze
Anadolu‘nun arkeolojik hazineleri sergilenir.
Ankara şehri dışındaki en önemli müze, Kral
Midas‘ın tümülüsünün de bulunduğu Polatlı’daki
Gordion Müzesi‘dir. Bu müzede bölgede
keşfedilmiş, Tunç Çağı ve Frigya döneminden kalma arkeolojik eserler
sergilenmektedir.
Arkeolojik alanlar ve tarihî kalıntılar
İlde birçok arkeolojik alan vardır. Buralarda keşfedilmiş kıymetli
eserler Anadolu Medeniyetleri
Müzesi ve ODTÜ Bilim ve
Teknoloji Müzesi‘nde
sergilenmekte, yapılar da ziyarete açık tutulmakta, Ahlatlıbel,
Etiyokuşu, Karaoğlan ve Kocumbeli höyüklerinde
taş ve bronz
çağlarından yapıtlar bulunur.
Hititlerden kalan çeşitli kalıntılar arasında
Balıkhisar, Ballıkuyumcu, Bitik, Karaoğlan ve Külhöyük höyükleri ve
Gâvurkale taş oymaları sayılabilir. Yine Ankara
Kalesi, Galatlar
zamanında inşa edilmiş ve sonraki yüzyıllar boyunca çeşitli
medeniyetlerce kullanılmıştır.
Başkentte Roma döneminden kalan önemli
kalıntılar vardır. Roma Hamamı 3.
yüzyılda Septimius Severus‘un oğlu Roma
İmparatoru
Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı
Asklepios adına yapılmıştır.119120121MÖ 2. yüzyılda Frigya
tanrısı Men adına yapılmış olan Augustus
Tapınağı zamanla yıkılmıştır. Bugün
kalıntıları bulunan tapınak ise son
Galatya hükümdarı Amintos’un oğlu
Kral Pilamenes tarafından Roma
İmparatoru Caesar Divi Filius
Augustus adına bir bağlılık
nişanesi olarak yaptırılmıştır.122Jülian
Sütunu, 362 yılında Roma
İmparatorluğu
İmparatoru
Julian‘ın Ankara ziyareti onuruna
dikilmiştir.123 Başkent dışında, Kalecik‘teki
Kalecik Kalesi Romalılardan kalmadır. Bir dağın içine oyulan
Güdül‘deki mağaralar ise ilk Hristiyanların
Romalılardan saklandığı çok katlı bir yerleşim yeridir.124
Ankara ilinde Selçuklular ve Osmanlılardan kalma pek çok eser vardır.
Yenimahalle ilçesindeki
Selçuklu yapısı
Akköprü, Anadolu
Selçuklu
Sultanı I. Alaeddin
Keykubad zamanında
yaptırılmıştır.125Alaaddin
Camii, Ankara Kalesi içinde yer alır
ve 1178 tarihlidir. Samanpazarı’nda bulunan Arslanhane (Ahi Şerafettin)
Camii 13. yüzyılın başında
yapılmıştır.126127
Osmanlı dönemine ait önemli eserler arasında 15. yüzyıldan kalma Hacı
Bayram Camii, Karacabey
Camii, Kurşunlu
Han kervansarayı ve 16.yüzyıldan
kalma Cenabi Ahmet Paşa Camii
sayılabilir. Osmanlı son dönem mimari özelliklerini taşıyan Ankara
Kaleiçi, Beypazarı,
Ayaş, Güdül‘deki tarihî evler
korumaya alınmıştır.128
Müzik
Ankara yöresinin geleneksel halk müziğinin başlıca telli çalgısı
bağlama, başlıca nefesli çalgıları çeşitli düdük
ve kaval tipleri, başlıca vurmalı çalgıları da
davul ve deftir.129
Sosyal ortama bağlı olarak çeşitli halk müziği gelenekleri vardır;
divan sazı adı verilen yaylı bir sazla çalınır,
başka çalgı olmaz. “Efe başı” denen yaşlı ve iyi saz çalan kişi ortaya
oturur, daha az tecrübeli olanlar onun etrafında bir halka oluştururlar.
Efe başı grubu idare eder, onu ardından herkes sırayla çalardı.
Divanların özelliği tasavvufi bir hava içinde çalınır, terbiye edici,
ibret verici türküler söylenir, oyunlar oynanırdı. Bunun ardından Kırat,
Muhabbet havaları, Zil Havaları, Oyun Havaları ve Bozlak ve Ağıtlar
gelirdi. Divanların sonunda bir Cezayir havası olurdu.130131
Bunlardan Kırat, kahraman bir atın hikâyesini işleyen türkülerdir.
Bozlaklar içli ve ince duygulu şarkılardır. Aşk, ölüm, isyan, üzüntü
gibi duygular, doğaçlama olarak, vezinsiz söylenir. Ağıtlar ise üzüntülü
ve acılı konuları işler.132 Topluluğun cinsine göre Muhabbet veya
Oturaklar da olurdu. Muhabbet, yaşlı kimselerin oluşturduğu içkili
topluluklarda çalınırdı. Saz parçaları arasında topluğun en yaşlısı
konuşur, geçmiş öyküler ve fıkralar anlatır. Oturaklar, daha çok
delikanlılar ve bekâr erkekler tarafından yapılır. Para ile tutulan
kadınlar içki ve meze servisi yapar, oyun havaları başlayınca kadınlar
ortaya çıkıp oynarlar.133
Dans
Ankara halk oyunları zeybekler ve düz oyunlar olmak üzere iki bölümde
incelenir:
Zeybekler, yiğitlik ve mertlik teması
üzerine kurulu oyunlardır. Sazla oynanır ve ağır bir melodisi vardır. En
az iki kişi tarafından oynanır. Zeybek oyunlarında dikkat edilecek
husus, oyunun vermiş olduğu karakteristik hava ve melodiye göre jest ve
figürleri ayarlamaktır. Yani duruş, kasılış ve poz zeybek oyununun
gösterişini ortaya koyar. Zeybek oyunlarının başlıcaları, Ankara
zeybeği, mendil zeybeği, Karaşar zeybeği, Seymen zeybeği, Seymen alayı
ve Yağcıoğlu zeybeğidir.134
Oyun havaları eşliğinde oynanan Ankara düz oyunlarının ahengi farklı,
ritmi yumuşaktır. Sazın sesi bazen hareketli, bazen duygulu, bazen de
coşkuludur. Düz oyunların figürleri ayak oyunlarıyla süslenmiştir ve
birbirine çok benzer. Hepsi saz eşliğinde ve grup
halinde oynanır. Bu oyunların en meşhurları, misket, fidayda135
(hüdayda), mor koyun, yandım şeker, name gelin, sabahî, yıldız, çarşamba
ve Arap oyunudur.136
Mutfak
Eski Ankara evlerinde aşhane veya ayşene de denilen mutfak, evin en
büyük kısmını meydana getirirdi. Mutfakta çork denilen bir ocak ve
tandırın yanı sıra, iki katlı, müsandere denilen
bir kiler bulunurdu. Mutfağın bir köşesine yakmak
üzere odun istif edilirdi. Yemek genellikle mutfakta yere serilen
sofralarda yenirdi. Mutfak eşyaları da yöreye has isimlerle
adlandırılırdı. Örneğin fıçıya bodu, sofra bezine boğ, bıçağa eğri,
oklavaya oklağaç, rafa terek, tepsiye tıngır denirdi.137
Günümüzde çağdaş mutfaklar ve adlar yaygınlaşmakla birlikte, eski Ankara
mutfağına has birçok yemek ve tatlı hâlâ yaşatılmaktadır. 2008’de
yapılan bir araştırmaya göre, 93 çeşit yöresel yemek, tatlı ve
içecekleri ile Ankara ili, Gaziantep ve Elâzığ’dan sonra üçüncü en
zengin mutfağa sahiptir.138 Bunların arasında,
tutmaç ve miyane gibi
çorbalar; Ankara tavası,
alabörtme, calla, ilişkik, sızgıç, siyel, siyer,
bici, pıtpıt pilavı, mucirim köftesi, tohma, şirden
dolması, papaç, yalkı, carcıran, göter,
kaile, topaç, cızlama, öllüğün körü gibi yemek ve
hamur işleri; kargabeyni, köyter, omaç, perçem, tiltil helvası, zerdali
boranası ve Beypazarı yöresine ait 80 katlı
baklava gibi tatlılar ile bazlamacın, gizleme,
çerpit, kartalaç, kömbe, kete,
saçkıran, şerit ve yarımca gibi ekmekler
sayılabilir.139140
Şenlikler
İlde geleneksel hale getirilen birçok şenlik vardır. Bunlar içinde en
önemlisi kısaca Beypazarı Festivali
olarak bilinen Uluslararası Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç
Festivali’dir. Bu şenliğe Türkiye’den ve dünyadan birkaç kent katılır.
Şenlik her yıl Ekim ayında gerçekleştirilir.141142143
İldeki bir başka şenlik, Kızılcahamam
ilçesinde düzenlenen Kültür ve Su Festivali’dir. Geleneksel hale
getirilen bu şenlik, her yıl Ağustos ayında
gerçekleştirilir.144145
Başka bir şenlik de Çubuk ilçesindeki Turşu ve Kültür
Festivalidir.
Ağız
Prof. Dr. Leyla Karahan’ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması adlı
çalışmasına göre Türkçenin Ankara ilinde kullanılan
şivesi Batı Anadolu ağızları içindedir ve Balâ,
Haymana, Niğde,
Şereflikoçhisar,
Çubuk, Kalecik,
Kırıkkale,
Kızılırmak, Çorum,
Yozgat, Kırşehir,
Nevşehir, Kayseri,
Şarkışla, Gemerek
bölgelerinde konuşulan ağız ile aynı alt sınıftadır.146
Turizm
Ankara, Türkiye dışından gelen turistlerin çok
tercih ettiği bir il değildir. Türkiye’ye gelen yabancıların sadece
%1,5’i (2007’de 383 bin kişi) Ankara Esenboğa
Havaalanı‘ndan giriş yapar. Bunların
çoğu mayıs-eylül döneminde gelir ve %38’i Alman vatandaşıdır.147
Ankara ilinde arkeolojik sitlere ilgi duyanlar için yabancı gezi
rehberlerinde öncelikle görülmesi önerilen yer Anadolu Medeniyetleri
Müzesi‘dir. Başkent’in
Ulus semtinde Ankara
Kalesi, Anadolu Medeniyetleri
Müzesi, Ankara Etnografya
Müzesi, Roma harabeleri (Augustus
Tapınağı ve Julian
Sütunu) gibi pek çok turistik yer bulunur.
Modern Türkiye’nin tarihi ile ilgilenenler için
Anıtkabir ve eski TBMM binası turist
kitaplarında sık önerilen yerlerdir.148149 Başkent dışındaki
başlıca turistik yerler Beypazarı’nın geleneksel evleri ve
Gordion’dur.150
Yurt içi turizmi bakımından, başta kültür turizmi olmak üzere, kent
merkezi ve çevresinde kongre turizmi,
Elmadağ çevresinde kış turizmi,
Kızılcahamam, Ayaş,
Çubuk ve Haymana
çevresinde kaplıca turizmi ile Güdül‘deki Tuluntaş
Mağarası’nda mağara turizmi gerçekleştirilmektedir.
Anıtkabir başta olmak üzere birçok müze ve anıt
ile Beypazarı ve
Kızılcahamam‘daki tarihî evler yurt içi
turizmine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca Evren ilçesi, Hirfanlı Baraj
Gölü kıyısında sahip olduğu sahille Ankara ve çevre illere alternatif
bir su ve doğa tatili imkânı sunmaktadır.151
2008’de Anıtkabir 6 milyon kişi tarafından (%7’si yabancı),152
Anadolu Medeniyetleri Müzesi de 290 bin kişi (%60’ı yabancı)153154
tarafından ziyaret edilmiştir.
Spor
Futbol
MKE Ankaragücü‘nün bugüne
dek kazandığı 1 Türkiye Futbol
Şampiyonası, 2 Türkiye
Kupası ve 1 Türkiye Süper
Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır.
Gençlerbirliği’nin ise 2 Türkiye Futbol Şampiyonası şampiyonluğu
bulunmaktadır.155156
MKE Ankaragücü ve
Gençlerbirliği, maçlarını
Eryaman Stadyumu‘nda (22.000 kişilik),
Ankaraspor ise Osmanlı
Stadyumu (18.029 kişilik)
yapmaktadır.157
Basketbol
İl merkezi, İstanbul’da düzenlenen 1959 Avrupa Basketbol
Şampiyonası‘ndan sonra
Türkiye’de düzenlenen ikinci Avrupa Basketbol
Şampiyonası‘na
2001 yılında ev
sahipliği yapmıştır.158 Bu şampiyonada Türkiye millî basketbol
takımı, Yugoslavya’nın
ardından ikinci olmuştur.159
Türk Telekom, üç kez
Cumhurbaşkanlığı Kupasını, iki Kez Türkiye Kupasını kazanmıştır.160
2010 yılında inşa edilen Ankara Arena Çok
Amaçlı Basketbol Kompleksi 2010 FIBA Dünya Basketbol
Şampiyonası‘na ev
sahipliği yapmıştır.
Diğer sporlar
Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, il çapında çeşitli amatör spor
faaliyetleri düzenler. Atletizm,
jimnastik, bisiklet, buz
pateni, eskrim,
judo, tekvando,
karate, hentbol,
binicilik, güreş,
bisiklet, yüzme gibi
dallar için çeşitli tesisler il merkezinde mevcuttur.161 Elmadağ’da
kayak tesisleri, diğer ilçelerde de
çeşitli spor salonları ve tesisleri bulunmaktadır.162
Uluslararası Yaşar Doğu Güreş Şampiyonası her yıl Ankara’da düzenlenir.
Voleybol lig maçları, Başkent Spor Salonu ve
Beştepe Spor Salonu’nda yapılmaktadır.163
Hentbol maçları, Prof. Dr. Yaşar Sevim Hentbol
Spor Salonu ve THF Spor Salonu’nda yapılmaktadır.164
2018-19 Sezonu sonunda Futsal takımı Gazi
Üniversitesi SK şampiyon olmuştur.
Sezonda Buz hokeyi kadın ve erkek süper
liglerinde ikişer takım ile yer almıştır. Sutopu
süper liginde ODTÜ vardır.
Yönetim
2018 Türkiye Genel Seçimleri
sonucu Türkiye Büyük Millet
Meclisi‘nde Ankara’yı temsil
eden 36 milletvekilinden 15’i Adalet ve Kalkınma
Partisi, 10’u Cumhuriyet Halk
Partisi, 5’i İYİ
Parti, 5’i Milliyetçi Hareket
Partisi, 1’i Halkların
Demokratik Partisi‘ne
aittir.165 27 Temmuz 2017’de Yüksek Seçim
Kurulu, 16 Nisan 2017’de
yapılan
referandum
sonuçlarına dayanarak bir sonraki seçimler için Ankara’nın çıkaracağı
milletvekili sayısını 36 olarak belirlemiştir.166 Genel seçimlerde
Ankara’nın oyları üç seçim bölgesine ayrılarak sayılmaktadır.
İdari bölünüş
Ankara’nın 25 ilçesi vardır.167 2019 Türkiye yerel
seçimleri sonuçlarına göre
ildeki 25 ilçeden 19’u Adalet ve Kalkınma
Partisi tarafından
yönetilmektedir. Yine 2019 seçimlerine göre üç ilçe Cumhuriyet Halk
Partisi, üç ilçe de Milliyetçi
Hareket Partisi tarafından
yönetmektedir. Ankara Büyükşehir
Belediyesi ise Cumhuriyet
Halk Partisi tarafından
yönetilmektedir.168
İdari tarih
Ankara ili, Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesine kadar Ankara
vilayeti sınırları içindeydi. 13 Ekim
1923’te Ankara şehrinin Türkiye’nin başkenti olmasının ardından169
ilde nüfus hızla artmaya başlamış ve buna bağlı olarak yıllar içinde
ilin idari yapısı değişime uğramıştır. Çankaya
1936 yılında Ankara Merkez ilçesinden ayrılmış ve yeni bir ilçe haline
gelmiştir.170 1953 yılında Altındağ ilçesi
kurulmuştur.171Etimesgut, 1968 yılına kadar
kaza olarak kalmış, daha sonra Ankara şehrine ait bir mahalleye
dönüştürülmüş, 1990 yılında ise ilçe yapılmış ve belediye teşkilatı
kurulmuştur.172 1983’te bir grup yeni ilçe daha oluşmuştur: Evvelden
Altındağ ilçesine ait olan
Keçiören,173 Çankaya’ya bağlı bir mahalle olan
Mamak,174 1923’ten beri bir kaza olan
Gölbaşı175 ve daha evvel bir kaza olan
Sincan. Bu ilçelerden Sincan, 1988’de
Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içine alınarak metropol ilçe
konumuna getirilmiştir.176 Evvelden birer kasaba olan
Kahramankazan (1987’de177),
Akyurt (1990’da178) ve
Pursaklar (2008’de179) Ankara ilinin yeni
ilçeleri olmuştur.
Bu süreç içinde Ankara iline bağlı olan bazı bölgeler de ilden
kopmuştur. 1989’a kadar ile bağlı olan
Kırıkkale ilçesi, 1989’da ve 3578 sayılı
yasa gereğince ayrı bir il olmuştur.180 Ankara ili
Şereflikoçhisar ilçesine bağlı bir kasaba
olan Ağaçören 1989’da çevresindeki köylerle
birlikte bir ilçe olup Aksaray iline
bağlanmıştır.181
Merkezi yönetim
Büyükşehirlerde merkezi yönetim validen, il müdürleri ve il danışma
kurulundan oluşur.
Ankara, bir büyükşehirdir. Bu özelliğine göre yönetimi belirlenmiştir.
Protokolde ilk sırada yer alan vali, merkezi yönetimi temsil eder ve
cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Büyükşehir olan illerde, il genel meclisi, yetki ve görevlerini Ankara
Büyükşehir Belediye Meclisi’ne devretmiş ve kaldırılmıştır.182
Ankara valisi, Vasip Şahin‘dir. 6 Kasım 2018
tarihinde İstanbul valisi iken atanmıştır.183
Yerel yönetim
Büyükşehir belediyelerinde yerel yönetim, Büyükşehir Belediye Başkanı,
Büyükşehir Belediye Meclisi ve Büyükşehir Belediye Encümeni’nden oluşur.
Yerel yönetimi temsil eden Büyükşehir Belediye Başkanı, ildeki tüm
seçmenlerin oy çokluğu ile seçilir. Yerel seçimlerde İlçe Belediye
Başkanı ve İlçe Belediye Meclisi için de oy kullanılarak ilçelerin
belediye meclisleri oluşur. İlçe Belediye meclislerinden alınan üyelerle
(başkan kontenjanı, ilçe nüfusu ve parti oy oranına göre) de Büyükşehir
Belediye Meclisi oluşur. Bu mecliste ilçe belediye başkanları da yer
alır.184185 Meclisin başkanı Büyükşehir Belediye Başkanı’dır.
Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında,
belediye meclisinin kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla
seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim
amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından
seçeceği beş üyeden oluşur. (5216 saylı kanun, 16. madde)
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini
Büyükşehir Belediye Meclisi’ne devretmiş ve kaldırılmıştır.186
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Mansur
Yavaş
(CHP), 31 Mart 2019 seçimlerinde
%50,93 oy oranıyla seçilmiştir.187
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üye sayısı 147’dir (Büyükşehir
Belediye Başkanı, 25 ilçe belediye başkanı ve 131 üye) Bunların 90’ı
AKP, 30’u CHP, 19’u
MHP ve 9’u İYİ Parti
üyesidir.188
İlçe merkezlerinin belediye başkanları ve bunların partileri aşağıdaki
tabloda verilmiştir:
Askerî yapı
Genelkurmay
Başkanlığı ve
Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Kara,
Hava,
Deniz ve İçişleri Bakanlığına bağlı
Jandarma Komutanlıkları başkent
Ankara’da bulunur.
Ankara il sınırları içinde üç önemli hava üssü vardır:
Akıncı,
Etimesgut ve
Güvercinlik. Hava Kuvvetlerine bağlı
olan Akıncı’da üç jet filosu, Etimesgut’ta ise
hava ulaşım uçakları konuşlanmıştır. Güvercinlik üssünde başlıca
helikopterler bulunur, Kara Kuvvetleri, Jandarma ve Genelkurmay’a bağlı
Özel Hava Grup Komutanlığı tarafından paylaşılır.189 Ahlatlıbel’deki
radar üssü, Türk hava sahasındaki sivil ve askerî hava trafiğini
izlemekte kullanılır.190
Bunun dışında Ankara’da kayda değer (tümen ve üstü) bir muharebe birliği
yoktur, ancak hava ve kara kuvvetlerine ve jandarma teşkilatına bağlı
çeşitli idari, lojistik ve eğitim birimleri yer alır. Bunların bazıları:
Kara Kuvvetlerine bağlı Kara Harp Okulu,
Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS)
Okulu, Kara Havacılık Okulu (Güvercinlik),
Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı (Etimesgut); ve
Beytepe’de Jandarmaya bağlı Jandarma Eğitim
Komutanlığı ve Jandarma
Okullar Komutanlığı
sayılabilir. Ayrıca ilde çeşitli askerî hastaneler vardır, bunların en
önemlisi Gülhane Askerî Tıp
Akademisi‘dir.
Eğitim
Eğitim ve öğretim açısından Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olan
Ankara’da 150’den fazla ilk ve orta dereceli okul ile halk eğitim
merkezi vardır.191 Ayrıca yirmi
üniversite ve bir harp okulu hizmet vermektedir. Bu üniversitelerde il
genelinden öğrencilere eğitim verildiği gibi, il dışından ve öğrenci
değişim programları ile yurt
dışından gelen öğrencilere de eğitim verilmektedir.192193194
Üniversiteler
Ankara’da bulunan üniversitelerin bir bölümü Türkiye’nin195, bir
bölümü, Avrupa‘nın ve dünyanın en önemli
üniversiteleri arasında gösterilir.196 Ayrıca Ankara’nın 15 yaş ve
üzeri nüfusunun %12,6’sı üniversite mezunu, %1,2’si yüksek lisans
mezunu, %0,5’i ise doktora mezunudur.197
Ankara’da eğitim veren üniversiteler şunlardır:
Devlet: Ankara Hacı Bayram Veli
Üniversitesi198,
Ankara Üniversitesi199, Gazi
Üniversitesi200, Hacettepe
Üniversitesi201, Orta Doğu
Teknik Üniversitesi202,
Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi203, Ankara
Sosyal Bilimler
Üniversitesi204,
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar
Üniversitesi205
Vakıf: Ankara Bilim
Üniversitesi206, Ankara
Medipol Üniversitesi207,
Atılım Üniversitesi208, Başkent
Üniversitesi209, Bilkent
Üniversitesi210, Çankaya
Üniversitesi211, Lokman Hekim
Üniversitesi212, Ostim Teknik
Üniversitesi213, TOBB Ekonomi
ve Teknoloji
Üniversitesi214,
Ufuk Üniversitesi215216, Anka
Teknoloji Üniversitesi217,
TED Üniversitesi218, Türk Hava Kurumu
Üniversitesi219, Yüksek
İhtisas Üniversitesi220
Türk Silahlı Kuvvetleri‘ne hizmet
veren eğitim kuruluşlarından Kara Harp
Okulu,
karacı
muvazzaf subay
ihtiyacını karşılar.221222 Keçiören’deki Gülhane Askeri Tıp
Akademisi, Türk Silahlı
Kuvvetlerine bağlı askerî hekim yetiştiren bir tıp fakültesi ve 1600
yataklı bir eğitim hastanesinden oluşur.223 Gölbaşı’ndaki Polis
Akademisi ise, emniyet
teşkilatına eleman yetiştirmek amacıyla dört yıllık lisans eğitimi
verir.224
Teknoloji ve bilim
Ankara ekonomisinde sanayinin payının artmasına paralel olarak yeni
teknoloji üretimi de gelişmektedir. Ankara’daki üniversiteler,
teknokentler,
TÜBİTAK
(Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsü ve
Savunma Sanayi Araştırma Geliştirme
Enstitüsü), Türk Silahlı
Kuvvetleri‘nin vakıfları,
Ar-Ge birimleri ve diğer kuruluşları, Ulusal Bor
Araştırma Enstitüsü (BOREN), Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu çeşitli konularda
araştırma yapmaktadır. Ankara ili, 2007’de yapılan 248 patent başvurusu
ile, Türkiye’de İstanbul’dan (787 başvuru) sonra ikinci
durumdadır.225
Ankara’daki çeşitli üniversitelerin sanayi ile işbirliği için oluşturmuş
olduğu 6 teknokent vardır. Bunlar
üniversitelerde yapılan keşif ve icatların ticarileştirilmesi için Ar-Ge
çalışmalarının yapıldığı yerlerdir. Türkiye’de 2009 yılı itibarıyla faal
durumdaki 19 teknoparkın bünyesinde en çok Ar-Ge kuruluşu bulunduran ilk
dördünün içinde ODTÜ Teknokent, Bilkent Cyberpark ve Hacettepe Teknokent
yer almaktadır.226
Ankara’dan yapılan bilimsel yayın sayısı (1981-2006 dönemi için) tüm
Türkiye’den yapılan yayın sayısının %34’ü ile (64 bin yayın) Türkiye’de
iller arasında birinci sıradadır. Bu yayınların yaklaşık %90’ı
üniversite kaynaklıdır (Hacettepe
Üniversitesi, Ankara
Üniversitesi ile Orta Doğu Teknik
Üniversitesi). Bilimsel yayın
faaliyeti olan diğer Ankara kuruluşları
TÜBİTAK,
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu,
Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü,
ASELSAN ve
ROKETSAN‘dır.227
Altyapı
Ulaşım
İl içinde karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşım yapılmaktadır.
Ayrıca başkent Ankara’da gelişmiş bir toplu taşımacılık sistemi şehir
nüfusunun ulaşım ihtiyacını karşılar, toplu
taşımacılık altyapısına rağmen ve belki
ildeki refah seviyesinin bir göstergesi olarak, Ankara nüfus başına
motorlu taşıt sayısında 100 kişiye 18 otomobil ile Türkiye’nin birinci
ilidir.
İl merkezinin kuzeyinde yer alan Esenboğa Uluslararası
Havalimanı havayolu ile
giriş çıkışı sağlayan en önemli noktadır.228 Esenboğa’dan Türkiye’nin
hemen her iline, ayrıca Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’nun çeşitli
şehirlerine uçmak mümkündür. 2006 yılında tamamen yenilenip kapasitesi
ve işlevi çağdaşlaştırılmıştır. Havalimanını kent merkezine bağlayan yol
da tamamen yenilenmiş ve yeni geçitler devreye sokulmuştur. Havayolu ile
kente ulaşmanın bir başka yolu da ordunun hizmetindeki Etimesgut Askeri
Havalimanıdır. Bu havalimanı sivil
uçuşlara kapalı olsa da, gerektiğinde alternatif olarak
kullanılmaktadır.229Akıncı,
Etimesgut ve Güvercinlik hava
alanları, askerî amaçlarla
kullanılmaktadır.
Ankara ili, başkente gidip gelen motorlu vasıta trafiğini kaldırabilmek
üzere modern bir karayolu ağına sahiptir.
Başkenti çevreleyen O-20 çevre yolu,
şehirlerarası trafiğin şehir trafiğini aksatmadan geçmesini sağlar. O-20
başka otoyollara bağlanarak başkentin ilin ve
ülkenin diğer kentlerine ulaşımını sağlar. Bunlardan O4
otoyolu (Avrupa
E-yolları sistemine göre E89), başkenti
İstanbul’a bağlar, O20 (E90) ise başkenti
Adana‘ya bağlar. İl içindeki diğer devlet
yollarının hemen hepsi Ankara şehrine bağlıdır.
Ankara şehrini diğer büyük şehirlere bağlayan karayolları arasında D200
(E90) (Bursa – Eskişehir –
Ankara), D750 (E90) (Ankara – Aksaray –
Adana), D200 (E88) (Ankara – Elmadağ), O-4 (E89)
(Zonguldak – Aksaray –
Ankara – Kızılcahamam –
Gerede), D200 (E88)
(Eskişehir –
Sivrihisar – Ankara –
Kırıkkale – Yozgat –
Sivas) bulunur. İl içindeki diğer devlet yolları ise
D750 (Tarsus– Pozantı –
Aksaray – Ankara –
Kahramankazan –
Gerede), D765
(Çankırı –
Kalecik – Kırıkkale), D260
(Polatlı – Haymana –
Balâ), D140 (Beypazarı –
Nallıhan), D695 (Polatlı –
Akşehir).
İl içinde ilçeler arası ulaşımı sağlayan birçok otobüs firması hizmet
vermektedir.230 İl merkezinde bulunan Ankara Şehirlerarası Terminal
İşletmesi (AŞTİ)
Avrupa’nın en büyük otobüs terminalleri arasında yer alır. AŞTİ’nin
Ankaray ile bağlantısı vardır.
Ankara ilinden geçen iki demiryolu vardır. Bunlardan birincisi Ankara
şehrini, batıda Sincan ve
Polatlı üzerinden
Eskişehir‘e, doğuda
Irmak ve
Boğazköprü üzerinden
Kayseri‘ye bağlar. İkinci bir hat Irmak’ı
Çankırı üzerinden
Karabük ve Zonguldak‘a
bağlar. Tren yolu ile giriş çıkışta en önemli yer
TCDD Ankara
Garı‘dır. Burası aynı zamanda ülkenin doğusu
ile batısının ayrıldığı noktadır. Halihazırda ülkenin dört bir yanına ve
banliyölere buradan tren seferleri düzenlenmektedir. Eskişehir üzerinden
Ankara kentini İstanbul‘a bağlayacak olan
Ankara – İstanbul
YHD hattının
Ankara – Eskişehir kesimi 2009’da hizmete açılmıştır.231
Kentlerde toplu taşımacılık
İl merkezinde kent içi ulaşımda en yoğun taşımacılık
metro ile yapılmaktadır. EGO Genel
Müdürlüğü tarafından işletilen Ankara
metrosu günde yaklaşık 150.000 yolcu
taşır.232 Metro ağında halihazırda Metro ve
Ankaray adı altında iki ayrı taşıma sistemi
çalışmaktadır. Ankaray, Metroya göre daha hafif bir raylı sistemdir. Şu
an inşaatı süren bir adet metro hattı vardır.233
TCDD tarafından
sağlanan banliyö treni hizmeti başkenti
Kayaş ve Sincan kentleri ve aradaki
istasyonlara bağlar.
Başkent ve çoğu ilçe merkezinde günlük ulaşımda belediye tarafından
işletilen otobüsler çalışır. Ayrıca belediyenin özel sektöre ücret
karşılığı verdiği özel halk otobüs hatları vardır. Halk arasında bu
servisler sıkıntıya yol açsa da belediye bu hizmet anlayışından
vazgeçmemektedir. Dolmuşlar hemen her kentte
bulunan bir diğer toplu taşımacılık alternatifidir.
Sağlık
Ankara ilinde devlet, askeri, üniversite ve özel hastaneler tarafından
sağlık hizmetleri verilir. İlde 2014 itibarıyla 41 tane Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı‘na bağlı, 10
üniversitelere bağlı, 4 askerî, 2 resmî, 36 özel, 1 belediye hastanesi
olmak üzere toplam 94 hastane ve 9 ağız ve diş sağlığı merkezi
bulunmaktadır.234 Türkiye’de en çok üniversite hastanesi olan il
Ankara’dır.235 En büyük hastaneler arasında Ankara Üniversitesi İbni
Sina Hastanesi
(2000 yataklı),236Gülhane Askeri Tıp
Akademisi (1600
yataklı),237Hacettepe Hastanesi
(1000 yataklı),238Ankara Numune
Hastanesi (1109 yataklı),239Ankara Hastanesi (678 yataklı)240
sayılabilir. Dünyanın en büyük göz hastanesi Dünyagöz Ankara
Hastanesi de Ankara’dadır.241
Kızılcahamam, Haymana,
Beypazarı, Ayaş,
Güdül, Kahramankazan,
Çubuk ve Çamlıderede
bulunan kaplıcalar ve
içmeceler termal tedavi amaçlı için
kullanılır.242
Su kaynakları
Hidroelektrik enerji sağlayan barajların yanı sıra, Ankara’da içme suyu
ve sulama suyu sağlayan barajlar da bulunmaktadır. Bunlardan Çubuk-1
Barajı, Çubuk-2
Barajı, Bayındır
Barajı, Kesikköprü
Barajı ve Çamlıdere
Barajı içme suyu sağlar, Asartepe
Barajı sulama suyu sağlar, Kurtboğazı
Barajı ise hem içme hem sulama suyu
sağlar. Bu su kaynakları büyüyen şehrin ihtiyacını karşılamaya yetmediği
için, 2008’de Kızılırmak‘tan da başkente su
getirilmeye başlanmıştır. Yeni baraj inşaat projeleri
görüşülmektedir.243
Yeşil alanlar, eğlence parkları, mesire yerleri
İlde kişilerin eğlenmeleri, dinlenmeleri ve doğaya yakınlaşabilmelerine
olanak sağlayan kent parkları ve şehirlerin dışında bulunan, korunmaya
alınmış doğal bölgeler bulunmaktadır. Bunların bir bölümü göl, gölet ve
baraj gölleri etrafındaki yeşil alanlardır, bir bölümü ise yayla ve
ormanlık bölgelerdir. Önemli kentsel yeşil alanlar arasında başkentteki
Atatürk Orman Çiftliği,
Altınpark, Esertepe
Parkı, Gençlik
Parkı sayılabilir (daha çok ayrıntı için bkz.
Ankara’da parklar ve yeşil
alanlar). Eğlence parkı
Harikalar Diyarı 1 milyon 300
bin m²‘lik alanıyla
Avrupa‘nın en büyük kentsel parkıdır.244 Diğer
modern eğlence alanları arasında Etimesgut‘taki
Göksu Parkı ve
Keçiören‘deki “Aqua Park” sayılabilir. Elmadağ
Kayak Merkezi, kış aylarında kayak
yapma olanağı sağlayan tesislere sahip olup, korunmuş tabiat alanları
arasında Kızılcahamam’da Soğuksu Millî
Parkı, Bâlâ’da Beynam
Ormanları ve Çamkoru Tabiat
Parkı bulunmaktadır. Diğer korunan
alanlar arasında Nallıhan ilçesindeki Nallıhan
Davutlar Kuş Cenneti, Hoşebe Mesire Yeri (Ardıç Ormanları), Anıt Ağaç
(Kaba Ardıç), Yaban Koyunu Yerleştirme Sahası, Yaban Hayatı Geliştirme
Sahası ve Asarlık Tepeler Tabiat Anıtı vardır. İlin çeşitli yerlerindeki
mesire alanları, piknik ve dinlenme
olanakları sunar. Bâlâ‘daki Kesikköprü
barajında
piknik alanları, yüzme ve kayık gezinti olanakları, Beynam Ormanlarında
da piknik alanları, çocuk parkı, restoran ve benzeri olanaklar temin
edilmiştir. Çubuk‘taki Çubuk-2
Barajı da doğal güzellikleri ile popüler bir
ziyaret yeridir. Etimesgut‘taki Göksu
Parkı ve Atatürk Orman
Çiftliği de birer dinlenme, piknik
ve gezi alanıdır, Göksu parkında çeşitli modern spor ve rekreasyon
tesisleri bulunmaktadır. Gölbaşı
ilçesindeki Mogan Parkı ve Gölü ile Eymir
Gölü, başkente yakın bir mesire ve turizm
bölgesi sayılır. Eymir Gölü’nde bisiklete binmek, yürüyüş yapmak ve
oradaki restaurantlardan yararlanmak mümkündür.
Kızılcahamam‘daki Soğuksu
Parkı bir diğer mesire parkıdır.
Nallıhan‘daki ardıç ormanlarında Hoşebe mesire
yeri bulunmaktadır. Beypazarı Eğriova
Yaylası’ndaki mesire yerinde göl ve orman manzaraları bulunur ve
ziyaretçilerin doğa sporları, doğa yürüyüşleri, izcilik faaliyetleri
yapması mümkündür. Çamlıdere‘deki Aluçdağı
mesire yeri, Aluçdağ Festivali ve yağlı
güreşleri ile bilinir.
Resmen mesire yeri olarak tanımlanmamış olmakla beraber, ilin çeşitli
yerlerindeki vadi ve yaylalar doğa yürüyüşleri, kamping, su olan
yerlerde balıkçılık gibi faaliyetlere olanak sağlamaktadır.245246
Kamp ve karavan etkinlikleri için Soğuksu Millî
Parkı, Çubuk-Karagöl Orman İçi Dinlenme
Yeri, Bayındır Barajı, Eğriova Yaylası ve
Benli Yaylası uygundur.247
Kardeş şehirler
Ankara’nın 47248 tane kardeş kenti vardır.
İzmir Caddesi’nde Ankara’nın 2003 yılına kadarki kardeş kentleri için
bir anıt bulunmaktadır.249250251
(1982’den beri) 262
(1984’ten beri) 263
(1992’den beri) 266
(1992’den beri)267
(1992’den beri)268
(1994’ten beri) 269
(1994’ten beri) 270
(2000’den beri) 271
(2001’den beri) 272
(2003’ten beri) 273
(2003’ten beri) 274
(2003’ten beri) 275
(2004’ten beri) 276
(2006’dan beri)277
(2010’dann beri) 278
(2011’den beri) 279
(2012’den beri)280
(2013’ten beri)281
(2016’dan beri)282
(1986’dan beri) 283
(1989’dan beri) 284
(1992’den beri) 285
(1992’den beri) 286
(1992’den beri)287
(1993’ten beri) 288
(1994’ten beri) 289
(1995’ten beri) 290
(1995’ten beri) 291
(1996’dan beri) 292
(1997’den beri) 293
(1998’den beri) 294
(2004’ten beri) 295
(2004’ten beri) 296
(2012’den beri)301
(2013’ten beri)302
(2015’ten beri)303
(2015’ten beri) 304
Kaynakça
Özel
Genel
Dış bağlantılar
Orijinal kaynak: ankara. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Yorum